İnsansak, bir kalp taşıyorsak, bu hayat kavgasının içinde, bu her insanın omuzları üzerinde taşıdıkları başlarda ayrı ayrı ufuklar, ayrı özlemler, ayrı sevdalar varsa, bizim de tutkumuz var, sözümüz var özümüz vardır ..
İnsansak, yürek taşıyorduk herkes gibi, söz içinde sözümüz olmalı elbet bizimde. Her ateşte közümüz olmalı bizimde. “Dur” demek kolay mı öyle? Sen onu bir de benim gururuma sor. Yaradan’a söz vermişiz bezmi eleste. Ruhla beden birlikte yükselecek miracına diye.İnsansak, bizler de birer gönül taşıyorsak, sevgi çağının çeşminde yaşları olmamalı; diyedir yaptıklarımız..
AFEDERSİN HAYAT - Ahmet Günbay Yıldız
Hayat bazen güler yüzle tesadüf elbisesini giyip çıkmaz insanın karşısına. Ahmet günbay yıldız / Sarı mendil mavi oya kitabından güzel bir alıntı
Bu kitabı ortaokula başladığımda okumuştum. Günlerce Dikceli Mehmet'le yatıp kalktığımı hatırlıyorum. O kadar etkisinde kalmıştım ki kitabı iki sefer daha okumuştum. Üç yıl önce kitabın yazarı Ahmet Günbay Yildiz' la bir kitap fuarında karşılaşmış, uzun uzun sohbet etmiştik. Okumayı bana sevdiren kitaplardan biridir, Yanık Buğdaylar.
(...) Kadın ancak muazzam bir ruh rejimi içinde vasıta rolü oynayabilir; gaye olunca da gökleri erkeğin üzerine yıkar. Onu, gayelerin gayesi yolunda bir işaretçi olmanın ve büyük visalden gizli bir tad getirmenin sınırında nasıl tutabilmeli?"
Burada kadına yüklenen işlevi, romanda Hatçe üstlenir; Naci ona duyduğu aşk ve sevgi aracılığıyla, onun rehberliğinde, fenafillaha erişir. Tabii, Naci'nin bunu nasıl başardığını anlamak olanaksızdır. Çünkü; roman (!) bu yetkinlikte değildir. Hekimoğlu İsmail, Ahmet Günbay Yıldız, Yavuz Bahadıroğlu gibi İslamcı romancılardan tek farkı, içerisinde ışıltılı, etkileyici Necip Fazıl cümlelerinin bulunmasıdır.
Peygamber efendimiz:
"İnsanlar uykudadır, öldükleri vakit uyanırlar."
Buyurmaktadır.
Ahmet Arif bunlardan esinlenerek olmalı ki: "Rüya bütün çektiklerimiz.'' Diyor
Sayfa 111
